Dışişleri Bakanı Fidan, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Doha’da bir araya geldi. Bakanlar görüşmenin ardından ortak açıklama yaptı.
Bakan Fidan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“8 Aralık’tan sonra Suriye’de yeni oluşan gerçeklik, Suriye halkının yönetimi ele alması ve şu anda içinde bulunduğu geçiş durumuna bizler bölge ülkeleri olarak nasıl yardımcı olabiliriz bu konuda yoğun bir koordinasyon ve çalışma içerisindeyiz.
Özellikle ülkenin yeniden inşasında ihtiyacı olan enerji ve hava ulaştırması konusunda bir an önce ciddi adımların atılması gerekiyor.
Uluslararası yaptırımların kalkması tabii ki önemli. Suriye’de güvenlik konusunun bütün ülkenin tamamında sağlanması önemli. Ve tabii ki silahlı grupların ulusal ordu altında bir araya gelmesi önemli.
Şu anda Şam yönetiminin, özelikle YPG’ye yönelik ulaşma ve bir çözüm bulma gayretleri devam etmekte. Türkiye olarak biz bunu yakından takip ediyoruz. Umudumuz kan dökülmeden bu sorunun çözülmesi.
Terörün Suriye’de yer bulmasına, devam etmesine müsamaha etme şansımız yok. Gerekçeleri ne olursa olsun bu konudaki koordinasyonumuz tam.
Gazze’de devam eden ateşkesin, inşallah kesintisiz, aksaksız bir şekilde devam etmesi bizim için öncelik.
İsrail’in bölgede uyguladığı soykırımın yeniden bir daha yenilenmemesi için her türlü adımın atılması gerekiyor.”
Al Sani’nin konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Gerek rehinelerinin serbest bırakılması, gerek esirlerin serbest bırakılması ve başarısını ispat eden bir yöntem bu. Geçmiş 15 zor aya rağmen başarısını ispat eden yöntem budur. Bu sürecin aksaması hakikaten çok üzücü olacaktır. Öte yandan bizler inşallah hep umutluyuz. Olumlu ve hızlı sonuçlara ulaşacağımızı, savaşı tamamen sonlandırmayı umuyoruz. Gazze, yeniden imar edilmesi çalışmalarının başlamasını umuyoruz.
Filistin halkı, güçlü bir halk. Hayatı ve yaşamı seviyorlar. Bu halkın evlerine ve yurtlarına dönmeleri için olan ısrarlarını ve inançlarını gördük. Bu konuda çabaları çoğaltmalıyız ki daha fazla insani yardım, Gazze’ye girsin ve orada yaşanabilir hayat sunabilelim.”
Soru-Cevap
Bakan Fidan: “Suriye’deki geçiş sürecinde de gerek Suriye hükümetiyle gerek dostlarımızla başta Katar olmak üzere yakından çalışıyoruz. Koordine ediyoruz. Suriye’de yeni hükümetin kurulması, devlet başkanının atanması, ilan edilmesi önemli bir gelişme. Özellikle ülkedeki bazı belirsizliklerin ortadan kalkması adına.
Bundan sonraki siyasi sürecin, Suriye’deki yönetim tarafından kuşatıcı, olgun, demokratik bir şekilde götürülmesi fevkalade önemli. Diğer taraftan tabii halkın çözüm bekleyen birtakım sorunları var. Uluslararası toplum olarak biz buna nasıl katkıda bulunabiliriz? Katarla Türkiye bu konuda çok yakın bir iş birliği içerisindeler. Firmalarımız, kurumları bir araya geliyorlar.
Türkiye olarak Kahire’de yapılan bildirinin arkasındayız. Bu bildiriyi destekliyoruz. Özellikle Filistin halkının Gazze’den sürülmesi, yerlerinden edilmesi, bunların başka ülkelere gönderilme projesine tamamıyla karşıyız. Bu gerçekten insanlık hukukuna aykırı bir teklif. Bunun karşısında durmak herkesin görevidir diye düşünüyoruz.
Hem bölgeye gönderdiğimiz sahra hastaneleri var. Hem de sahra hastanelerinde tedavi edilemeyecek durumda olan hastaları Türkiye’de tedavi etmek için gerekli hazırlıklarımız tamam. Sağlık Bakanlığımız bu konuda şu anda üzerine düşen hazırlıkları yaptı ve bekliyor.
Umarız ki Amerikalı dostlarımız, Türkiye’ye tehdit oluşturan bu politikadan vazgeçerler. Aynı zamanda DEAŞ tutuklularının da hapishanede kalmasını mümkün kılacak başka bir formülde hareket edebiliriz. Bu konuda Suriye’deki yeni yönetimin sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğunu biz duyduk. Aynı zamanda Türkiye de bu konuda her türlü desteği vermeye hazır. Biz umuyoruz ki Sayın Trump’ın alacağı kararla bölgedeki devam eden bu yanlışa inşallah son verilecek. Bu hem bölgede istikrarsızlığı tetikleyen bir konu hem de Türk-Amerikan ilişkilerini gerçekten zedeleyen açık bir yara. Bunun kapanmasını diliyoruz."
Hibya Haber Ajansı
