news-details

Babacan: "Gün, sansür günü değil"

Babacan, düzenlenen Türkiye Tek Yürek kampanyasına ilişkin, “Yüksek bir bağış rakamına ulaşıldı. Fakat bunun kahir ekseriyeti zaten kamu kuruluşlarının elindeki kaynağı bağış yapmaları. Devlet aslında bir cebinden alıyor, öbür cebine koyuyor. Yani değişen fazla bir şey yok. Net anlamda 30 milyarlık bir bağış var. Bunun da ne kadar zamanda fiiliyata döneceğini bilmek zor.” dedi.

“Sosyal ve ekonomik enkazın kaldırılması çok ciddi uzmanlık işi”

Sosyal ve ekonomik enkazın kaldırılmasının çok ciddi bir uzmanlık işi olduğunu söyleyen Babacan, “Biz şimdiden çalıştık. 2001 krizini, 2008-2009 krizini yöneten ekibimiz bizimle. Böylesine büyük bir sosyal ve ekonomik krizin üstesinden nasıl gelinir bununla ilgili yakın bir zamanda çalışmalarımızı tamamlayıp kamuoyuyla çalışacağız. Tavsiyelerimizi bugünkü iktidara ileteceğiz. Seçimden hemen sonra da kolları sıvayıp kendimiz bunları uygulamaya başlayacağız.” ifadelerini kullandı.

“Kimse kimseden bir şey saklamaya çalışmasın”

Babacan, basın özgürlüğüne değinerek, “Gün, sansür günü değil. Gerçeklerin üstü örtülmemeli. Gerçekleri halktan saklayarak bir yere varamazsınız. Felaketin ne kadar büyük olduğunu herkes biliyor, görüyor. Dolayısıyla hiçbir şeyi saklamaya, örtmeye gerek yok. Depremden sonraki ilk birkaç gün sistem çalışmadı. Bunu da herkes biliyor, görüyor. Kimse kimseden bir şey saklamaya çalışmasın. Özgür yayıncılık mutlaka devam etsin.” şeklinde konuştu.

“Akıllarının ucundan gerçekleri toprağın altına gömmek geçiyorsa hemen unutsunlar”

Özgür basının hayat kurtardığını dile getiren Babacan,  “Teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde gerçekleri saklamanın zaten imkanı yok. Dolayısıyla benim hükümete acil çağrım şu: Eğer akıllarının ucundan gerçekleri toprağın altına gömme gibi bir şey geçiyorsa bunu hemen unutsunlar. Bu niyetlerinden vazgeçsinler. Bu depremde bunu gördük.” diye konuştu.

“Ülkeyi yönetenler ‘ben’ demeyi bıraksın, ‘biz’ demeye başlasın”

Babacan, Türk milletinin sağduyusunun, basiretinin ve metanetinin çok yüksek olduğunun altını çizerek, “Bu ülke büyük bir ülke. Bu topraklarda nice zorluklar çektik. Milletçe omuz omuza verdiğimiz zaman hepsinin üstesinden geldik. Yine millet olarak ayağa kalkacağız. Koşmaya başlayacağız. En ufak şüphem yok. Yeter ki birlik, beraberlik ruhunu yitirmeyelim. Milletçe hep beraber, el ele verelim. Ülkeyi yönetenler de ‘ben’ demeyi bıraksın, ‘biz’ demeye başlasın.” dedi.

Hibya Haber Ajansı