Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
"Sözlerimin hemen başında yarın gece müşerref olacağımız Mirac gecemizi şimdiden tebrik ediyorum. Peygamberimizin önce Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya oradan Sıdret-ül Müntehayı geçerek makamı alaya ulaştığı bu mübarek gecenin affımıza, mafetimize, kurtuluşumuza vesile olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. Miraç deyince aklımıza ilk olarak Kudüs-ü Şerif geliyor.
15 ay boyunca Filistinli kardeşlerimizi nasıl bırakmadıysak Mübarek Ramazani Şerif öncesinde de tüm imkanlarımızı seferber edeceğiz. Yine buradan 13,5 yıl boyunca devam eden ve 1 milyon insanın hayatına mal olan gaddarlığın ardından Aralık ayı başında özgürlüklerine kavuşan Suriyeli kardeşlerimize de selam ve dualarımızı yolluyoruz.
Türk milleti olarak kardeşliğimizin ve insanlığımızın sınandığı her iki meselede de sağdan soldan gelen tüm baskılara rağmen vicdanlı, onurlu ve ilkeli duruş sergilemenin haklı bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bugün Suriye halkı da Gazzeli kardeşlerimiz de Türkiye için, Türk milleti için dua ediyorsa, “Allah razı olsun” diyorsa bunun sebebi insan ve vicdan merkezli dış politikamızdır.
Haydutluğa rıza göstermedik. Haksızlık karşısında sessiz, tepkisiz kalmadık. Mazluma sırtını dönerek onlardan olmadık. Vicdanlı olmak, tutarlı olmak, özgüven sahibi olmak neyi gerektiriyorsa biz sadece onu yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.
Yarın gece Gazzeli, Suriyeli, Türkistanlı mazlumlar için dua ederken, geçtiğimiz günlerde Bolu’daki bir otelde çıkan yangında vefat eden 78 kişinin de dualarda unutulmamasını isteyen Erdoğan, "Aralarında uzun yıllar beraber yol yürüdüğümüz dava arkadaşlarımızın da, kadim dostlarımızın da, ailelerinin de bulunduğu 78 canımızı maalesef hem de çok üzüntü verici bir şekilde kaybettik.
Milletçe yüreğimizi dağlayan bu elim hadise karşısında 85 milyon olarak müteessir olduk. Yakınlarını kaybedenlerin acısını ise sadece tahmin edebiliyoruz.
Yargımız hiç bir şüphe bulutu kalmayacak şekilde, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çok yoğun bir gayret içinde. Gözaltına alınanlardan tutuklananlar oldu.
Tutuklular arasında otelin sahibi ve şirketin genel müdürü de var. Yani milletimize bu büyük acıyı yaşatanların tavizsiz şekilde yargı önünde hesap vermesi için ne gerekiyorsa yaptık.
İlk günden beri yakınlarını kaybeden vatandaşlarımızın yürek yangınına hürmet ettiğimiz için siyasi polemikten ısrarla ve sabırla uzak duruyoruz. İl kongrelerimizde ve katıldığımız diğer programlarda da bu hassasiyetimizi mutlaka ama mutlaka korumaya çalışıyoruz.
Böyle bir trajedinin affınıza sığınarak söylüyorum, siyasetçiler arasında bir kör dövüşüne, duygudan, empatiden uzak bir kayıkçı kavgasına dönüştürülmesini kesinlikle doğru bulmuyoruz. Buradan 4 gündür son derece çirkin bir dille sağa sola sataşanlara, belki anlarlar ümidiyle Hacı Bektaş’ın şu sözlerini hatırlatıyorum; “Gençler, bizim erkânımız, ahlak-ı Muhammedî ve edeb-i âlidir.
Adem sûretinde olan herkes Adem değildir. Adem’in Âdem’liği, akıl, hayâ ve ilimledir." Evet, daha cenazeler bile defnedilmeden kederli ailelerimiz halen matem içindeyken saldırgan bir dille yangın faciasını polemik konusu yapanları mahşeri vicdana havale ediyoruz.
Yakınları vefat eden ailelerimizle birlikte milletimizi de rencide eden bu edep dışı, adap dışı, insaf yoksunu üslubu ademe mahkum ediyoruz. Daha önce ifade ettim, bugün tekrar ediyorum. Yargı organlarımız, 78 canımızın yitip gitmesine sebep olanlardan bunun hesabını tek tek soracaktır.
Yargının işini zorlaştıracak, yargıyı baskı ve töhmet altında bırakacak her türlü beyandan herkesin imtina etmesi gerekiyor. Rabb’im faciada hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmetiyle, merhametiyle muamele eylesin diyorum. Telefon ederek veya mesaj göndererek milletimizin acısını paylaşan dost ve kardeş ülkelerin liderlerine de buradan teşekkür ediyorum. Rabb’im ülkemizi ve milletimizi bu tür felaketlerden korusun.
AK Parti'nin 12 Ekim’de başlayan kongre maratonunda finale doğru gelindiğini dile getiren Erdoğan, "Dün Malatya’daydık. Buraya gelmeden önce Vanlı kardeşlerimizin misafiri olduk. Şimdi de Eskişehir’deyiz. Pazartesi günü gençlik kollarımızın, sonraki hafta da kadın kollarımızın kongrelerini gerçekleştireceğiz. Kongrelerimizi yeni bir dönemin başlangıcı, adeta bir işaret fişeği olarak görüyoruz.
Parti olarak kendimizi yeniliyor, heyecanımızı tazeliyor, yol ve dava arkadaşlığımızı bu vesileyle daha da perçinliyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz üzere AK Parti bir dava hareketidir.
Şahsım dahil hepimiz bu davada sadece birer neferiz. Hangi görevde olursak olalım, aziz milletimizin efendisi değil hizmetkarıyız. Makamların hepsi millete ve memlekete hizmet için birer araçtır, birer fırsattır. Bizlere sunulmuş birer imkandır
Hiçbirimizin bu unvanları, bu makamları, araç olmaktan çıkartıp amaç haline getirme hakkı yoktur. Bizler oturduğu koltuklardan, sahip olduğu payelerden, bulunduğu görevlerden güç alan insanlar olamayız. Bilakis hepimiz bunlara güç katmak, bunların hakkını vermek, bir emanet olduğunun bilinciyle canla başla çalışmak mecburiyetindeyiz.
Eskişehir teşkilatımızdan da bunu bekliyoruz. Yunus Emre’nin şu sözlerine de dikkatlerinizi çekmek istiyorum. “İşitin ey yarenler, aşk bir güneşe benzer." Bizim de Eskişehir’e olan aşkımız tıpkı güneş gibidir. Biz bu şehri ve insanlarını tüm kalbimizle seviyoruz. Çünkü Eskişehir kuruluşa şahitlik etmiştir.
Eskişehir kurtuluşa kan veren, can veren, canını dişine takarak destek veren bir şehirdir. Sadece Battal Gazi’lerden, Orhan Gazi’lerden, Kılıç Arslan’lardan, Nasrettin Hoca’lardan, Yunus Emre’lerden dolayı değil, bizim bu şehre aynı zamanda Demir yolu sanayisiyle modernleşmemizin ve sanayimizin öncüsü olması dolayısıyla da minnet borcumuz var.
Gönülleri kavuşturmasından, yolları buluşturmasından dolayı Eskişehir’e vefa borcumuz var. Eskişehir’in sınırları sadece komşu vilayetler değildir. Eskişehir’in bir sınırı Selanik’se, diğer sınırı Kırım’dır. Bir sınırı Semerkand’sa diğer sınırı Kuzey Kıbrıs’tır.
Türk dünyasının hemen her köşesinden kardeşlerim, burada huzur ve güven içinde yaşıyorsa bunun nedeni milletimizin alicenaplığı kadar, Eskişehir’in onlara kucak açmasıdır. Sizlerden de böyle müstesna bir şehre hizmet ettiğinizin bilinciyle çalışmanızı özellikle istirham ediyorum."
Hibya Haber Ajansı